Mardin’de Fair Play Ruhunun Vücuda Gelmiş Hali: Mehmet Samsa
MARDİN (TSA)-İş hayatına TIR şoförü olarak başlayan Mardinli Mehmet Samsa, kısa zamanda önemli bir yol kat ederek Samsa Şirketler Grubu’nu kurdu. Yüreğinde insan sevgisi ve yüksek merhamet duygusu taşıyan başarılı iş insanının hayatı, aldığı Fair Play Ödülü ile değişti.
Mardin kentini bisiklet sporuyla tanıştıran Mehmet Samsa, hem uluslararası bir şirketi yönetiyor, dünya devleriyle rekabet ediyor ve aynı zamanda Mardin kentini de uluslararası spor organizasyonlarıyla dünya arenasına taşıyor. Mehmet Samsa’nın girişimleri ile Avrupa Fair Play Birliği Kongresi ve Avrupa Fair Play Ödül Töreni 21-24 Ekim tarihlerinde Mardin’de yapılacak.
TIR ŞOFÖRLÜĞÜNDEN HOLDİNG PATRONLUĞUNA
Remzi Yılmaz: Sayın Mehmet Samsa, sizi tanıyarak başlayalım röportajımıza. Türk Spor Ajansı okuyucularına, bir Fair Play insanı olan Mardinli iş insanı Mehmet Samsa’dan söz edelim öncelikle:
Mehmet Samsa: Ben 1977 Mardin Ortaköy’de doğdum. İlkokul-ortaokul-liseyi Mardin’de okudum. Liseyi bitirdikten sonra direkt iş hayatına atıldım. Önce otobüs muavinliği ile başladım, sonra TIR şoförlüğü ile devam ettim. TIR şoförlüğü sırasında da dünyayı bir hayli gezmiş oldum, uluslararası tecrübe edindim, oradan aldığım tecrübeleri iş hayatımda uygulamaya başladım. Samsa Şirketler Grubu’nu kurdum ve şirketimiz de çok şükür ülkemizde ve uluslararası alanda ses getiren bir şirket oldu. Şu anda petrol sondaj kimyasalları, tıbbi ve sınai gazlar konusunda Türkiye’nin en iyi ihracatçılığını yapan bir şirketimiz var 2005 yılında kurduğumuz bu şirket, gün geçtikçe büyüyerek ve gelişerek devam ediyor. Yurt dışında aktif olarak hemen hemen Orta Doğu’nun her ülkesinde, Afrika’da, Avrupa’da ve Türkiye’de (yurt içine) çalışmaktayız.
“HER ŞEY BİSİKLETLE BAŞLADI”
Remzi Yılmaz: Fair Play’le yolunuz nasıl kesişti, tanışmanız nasıl oldu, ilk kez Fair Play organizasyonlarına nasıl katıldınız?
Mehmet Samsa: Benim iş hayatımın yanı sıra biraz sporla da ilgim var. Ben aynı zamanda sağlık nedeniyle bisiklet sporuna başladım. Bu vesileyle spor ve bisiklet sporuyla tanıştıktan sonra da, şöyle bir durum oldu: Bir baktım bisiklet sporu ve sporcularını destekleyen insanların sayısı çok az. Ben de bir yerinden, bir ucundan tutup bu bisiklet sporcularına destek olmaya başladım. Takım kurdum, Mardin’de bir bisiklet ve takımının kurulmasına öncülük ettik.
Samsa Bisiklet Takımı dağ bisikletinde 3 sene boyunca peş peşe Türkiye şampiyonu oldu. Daha sonra şehrimizde ve civar şehirlerde olmak üzere ulusal ve uluslararası yarışlar düzenlemeye başladık. Onu da federasyonla birlikte yapmış olduğumuz girişimler sonucunda elde ettik. Sonra bu bisiklet sporunu yaparken de bir sosyal sorumluluk projesinin gerekliliğini hissettik. Gençlerimizin madde bağımlısı olmasını engellemek ve bu tarz sporlara yönlendirmesini sağlamak için gerekli girişimlerde bulunduk. Bu yaptıklarımızı gören arkadaşlarımız da bizimle ilgili, yaptığımız bu çalışmaları bir dosya haline getirerek Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi’ne iletmişler. Oradan bir Fair Play Ödülü aldığımızı öğrendik. Bizi aradılar, yaptığımız çalışmalar nedeniyle bir Fair Play ödülü aldığımızı söylediler.
“FAİR PLAY ÖDÜLÜ HAYATIMI DEĞİŞTİRDİ”
Remzi Yılmaz: 2018 yılında Kariyer Dalı’nda Şeref Diploması ödülü aldınız. Hayırlı olsun. Bu aldığınız Fair Play Ödülü hayatınızda ne gibi değişikliklere neden oldu? Sizin normal yaşamınızın akışında bir etkisi oldu mu? Mardin kenti bu ödülü nasıl karşıladı?
Mehmet Samsa: Mardin gerçekten bu anlamda bu ödülü çok iyi karşıladı. Çok iyi tepkiler oldu, tebrikler geldi. Bu ödül benim hayatımda birçok şeyi değiştirdi. Yani yaptığınız iyiliklerin mutlaka bu dünyada da öbür dünyada da ödüllendirileceğini anlamış oldum ve insan olarak bu konuda daha da dikkatli olmamız gerektiğini, adil olma, iyilik yapma, yardımseverlik konularında yaptığınız hiçbir şeyin boşuna gitmediğini anlamış oluyorsunuz.
ULUSLARARASI DEVLERİN TEDARİKÇİSİ OLDU
Remzi Yılmaz: İşinizin biraz ayrıntılarına girecek olursak, neler aktarabilirsiniz?
Mehmet Samsa: Şirketimizi 2005 yılında kurduk. Ben daha önce TIR şoförlüğünü yaptığım için bazı tecrübeler elde ettim, yani nakliyecilik yaparken ticaretin nasıl yapıldığını öğrenmiş oldum. Bir ülkenin eksikliklerini, başka bir ülke üzerinden tamamlama, o ülkede üretilen ürünlerin bir başka ülkeye pazarlama konularını, ticari dille söz etmek gerekirse ithalatı-ihracatı öğreniyorsunuz. Nakliyecilik yaparken, bize en yakın olarak komşumuz olan Irak var biliyorsunuz. Burada yaptığımız çalışmalar, araştırmalar sonucunda neler yapabileceğimizi araştırdıktan sonra bazı ürünlerin Irak’ta bulunmadığını fark ettik ve bu ürünleri Türkiye’den götürüp Irak pazarına sunulması konusunda girişimler yaptık. Ardından Irak’la sınırlı kalmayıp, diğer ülkelere de pazarlamaya başlayınca uluslararası bir şirket olmayı başardık. Mesela daha önce Türkiye’den yurt dışında petrol sondaj kimyasalları olarak hiç kimsenin girişimde bulunmadığını gördük. Bunun sebebi de şartlarının çok ağır olması. Ayrıca bazı yabancı şirketlerin Türk şirketlerini kabul etmediklerini anladık. Biz bütün bu koşulları yerine getirerek, bir Türk şirketi olarak bu ürünleri satmayı başardık ve uluslararası büyük firmalarının onaylı tedarikçisi haline geldik.
“ÜLKEME DAHA FAZLA HİZMET İÇİN HAZIRIM!”
Remzi Yılmaz: Umarım işlerinizi daha da büyüterek, tüm dünyada adını duyduğumuz bir Türk şirketi olarak sizinle gurur duymaya devam ederiz. Sayın Samsa, sizi tanıdıkça farklı farklı yönlerinizi daha iyi görüyoruz, hem de organizasyon konusundaki yeteneklerinizi, iyilik konusundaki hassasiyetlerinizi, topluma hizmet konusundaki çabalarınızı da görüyoruz. Mardin’de gezerken gördüğümüz şey şu, Mehmet Samsa sokaktaki insanlarla selamlaşmaktan, hatır sormaktan yolda zor yürüyor. Herkes tarafından seviliyor, büyük saygı görüyor. Sizi ne zaman mecliste veya daha üst makamlarda göreceğiz?
Mehmet Samsa: Şöyle bir durum var: Biz ticaret yaparken aynı zamanda çok ülke gezdik ve bu ülkeleri gezerken hep kıyaslama yapıyoruz. Ülkemizde ya da memleketimizde tabii daha iyi hizmet alan yerlerimiz de var, eksik kaldığımız yerlerimiz de var. Bunu eşitleme, eksikleri tamamlamak adına, memleketimize daha faydalı olmak adına siyasete girmek istedim.
Bir insanın sıfırdan başlayıp, kendi çabasıyla büyük işler yapabildiğini görmüş oldum. Ben bir tır şoförü iken çok büyük bir uluslararası şirketin sahibi oldum ve dünyanın en dev şirketleriyle rekabet etmeye başladım. Onların pastasından pay değil de bütün pastayı almamızı sağladım. Bu yeteneğimizi kendi memleketimiz için de kullanmak istedik aynı zamanda, başaramayacağımız bir şeyin olmadığını fark ettik. Uğraştığımız, çabaladığımız her şeyin sonunda mutlaka başarı gelecektir diye düşünmeye başladık. Bu yeteneğimizi kendi memleketimiz için de kullanmak istedik. Bazı organizasyonların memleketimizde olması için uğraştığımızda kurumsal olarak önümüze gelen bazı engelleri aşmak için de burada siyaseti devreye girmesi gerektiğini anladık ve memleketimize siyaset alanında hizmet etmeyi düşündük. Bu konuda da başarılı olacağımıza inanıyoruz.
AVRUPA’NIN EN PRESTİJLİ ÖDÜL TÖRENİ MARDİN’DE!
Remzi Yılmaz: Bu konuda çalışmalarınız nasıl gidiyor? İlk denemenizde arzu ettiğiniz sonucu alamadınız. Herhalde devamı da gelecek diye düşünüyoruz. Burada kazandığınız tecrübelerle, gelecekte de bu çalışmalarınızı devam edeceğini umuyoruz.
Bir taraftan da uluslararası organizasyonlara imza atıyorsunuz, örneğin burada düzenlediğiniz Mezopotamya Bisiklet Turu var, uluslararası alanda oldukça ses getirdi. Önümüzdeki günlerde yapılacak olan Avrupa Fair Play Birliği Kongresi ve ödül töreninin Mardin’e alınmasına öncülük ettiniz. Bu Avrupa’nın en prestijli organizasyonunun yani Avrupa Fair Play Birliği Kongre ve töreninin Mardin’e alınması nasıl oldu?
Mehmet Samsa: Öncelikle şunu belirtmek isterim, ben siyasette de gerekli başarıyı sağladığımıza inanıyorum. Siyasete girmek istediğimde ilk girişimimiz olmasına rağmen Mardin Milletvekili adayı olma sıfatını kazandık beşinci sıradan. İnsanların bize teveccühü çok fazlaydı. Çünkü iş insanı olarak memleketimize hizmet aşkını hisseden insanların sayısı çok fazlaydı ve bizi çok iyi desteklediler. Biz de daha aday iken bile neler yapabileceğimizi gösterdik halkımıza. Şu anda da ondan dolayı insanlarımız, “Bu adam sadece bir aday olarak bu kadar hizmet verebiliyorsa, bu arkadaşımız daha bir şey olmadan da bu hizmetleri Mardin’e yapabiliyorsa, buna biz yetkiyi verirsek acaba neler yapabilir?” diye düşünüyorlar. Ondan dolayı insanların bize teveccühü çok fazla. Ayriyeten buradaki vatandaşlarımıza da bizi destekleyen ve desteklemeyen bütün Mardinlilere o konuda teşekkür ediyorum.
“ELİMİZİ DEĞİL GÖVDEMİZİ TAŞIN ALTINA KOYDUK!”
Avrupa Fair Play Kongresi’nin ve ödül töreninin Mardin’e alınmasıyla alakalı, bildiğiniz gibi 2018 yılında bir ödül aldım, 2023 yılında Avrupa Fair Play Ödülü aldım. Bu tarz organizasyonların bir memlekete ve bir ülkeye ne kadar faydalı olabildiğini gördüm ve böyle bir uluslararası tören neden Mardin’de olmasın diye düşündüm. Biz Mardin’de bunun daha iyisini yaparız düşüncesiyle ve aşkıyla bu yola koyulduk, gerekli girişimlerde bulunduk. Sayın Erdoğan Arıpınar ağabeyimiz, büyüğümüz ve sizin gibi arkadaşlarla bu konuyu değerlendirdik. Bu organizasyonun Mardin’e alınmasıyla ilgili bütün her konuda destek vereceğimizi ve Mardin ilimizin de bunu hak ettiğini, Orta Doğu’ya en yakın bölgesi olarak da buradan iyi bir mesajın verilebileceğini, bunun Mardin’in tarihi kültürünü, medeniyetlere yapmış olduğu ev sahipliğini, farklı dinlerin ve farklı dillerin bir arada yaşamasıyla buna iyi bir öncülük edeceğine inandık ve de bunu çok iyi tanıttık. Avrupa Fair Play Birliği de bunu kabul etti ve Mardin’e bu organizasyonu kazandırdık. Biz de elimizi değil gövdemizi taşın altına koyduk, bu organizasyonun çok ses getirmesi için girişimlerde bulunacağız. Gerekli bütün hizmetleri yapacağımızdan eminiz.
“DİNLER ARASI DAYANIŞMANIN EN İYİ ÖRNEKLERİ MARDİN’DE”
Remzi Yılmaz:Belçika’da bir tanıtım yaptınız, bir sunum yaptınız Avrupa Fair Play Birliğine Yönetim Kurulu’na, biraz ondan söz eder misiniz nasıl bir hazırlık yapıldı, orada neler oldu?
Mehmet Samsa:Yaptığımız sunumda Mardin’in gerçekten bir Fair Play şehri, örneği olduğunu göstermek istedik. Zaten siz de biliyorsunuz, Mardin’de değişik dinler ve değişik diller bir arada yaşıyor. Yaptığımız sunumda bunu anlattık. Hatta şunu anlatmam lazım: Mardin’de bir caminin inşaatı için ve paraya ihtiyaç duyulduğunda, bir kilise tarafından da para toplanıp o camiye hibe edildiğini biliyoruz. Mesela bir kilisesinin onarımı ile alakalı da bir ihtiyaç duyulduğunda camilerimizde den para toplanıp onlara hibe edildiği de biliniyor. Dinler arası dayanışmanın en iyi örnekleri veriliyor burada. Bu örnekleri inşallah Avrupa Fair Play Birliği’nden gelen arkadaşlara da göstereceğiz.
“ONLARI EVİMİZDE AĞIRLAYACAĞIZ”
Remzi Yılmaz: Hazırlıklar ne aşamada, tarihi de belirli zaten. Biraz bu organizasyondan söz edelim, neler olacak Mardin’de? Diğer ülkelerdeki ödül törenlerinde gördüğümüzden biraz daha farklı bir tören için hazırlanıyorsunuz. Mardin’in de dünyaya tanıtılması konusunda nasıl bir farklılık var göreceğiz?
Mehmet Samsa:Biliyorsunuz bütün ödül törenleri otellerin bir salonunda yapılmakta. Bir farklılık olarak da biz Mardin’de ödül töreni bir açık alanda ve Mardin’in tarihini gösterecek en iyi yerde yapmayı planlıyoruz, bu birinci farkımız. İkinci farkımız da ödül törenine gelen arkadaşlarımızı bizim buradaki örf adetlerimizi birebir yaşatmak için evlerimize davet edeceğiz. Mardin’i gezdirirken de kilisenin ve caminin aynı yerde olduğunu, karşılıklı olduklarını ve aralarında hiçbir sorun yaşamadan birlikte dini ibadetlerini yerine getirdiklerini göstereceğiz. Bunun örneği başka bir ülkede bulunmaz diye düşünüyorum.
“ESKİDEN MARDİN’DE OTELE İHTİYAÇ YOKTU!”
Remzi Yılmaz: Sayın Samsa, şimdi en başa döneceğim, sanıyorum bu içinizdeki insan sevgisi, hizmet aşkı, yardımseverlik duygusu, genlerinizde var. Sanki atalarınızdan gelen bir özellik. Ben bununla ilgili örnekler olduğunu sanıyorum. Biraz bunlardan bahseder misiniz bize?
Mehmet Samsa:Elbette bizim burada atalarımızdan da örnekler var. Mesela en yakın dönemden, amcamdan söz edeyim. Kendisi imamdı, Dara antik kentinde, kendi camisini yaparak kendi imkanlarıyla, hiç kimseden maddi ve fiziki bir destek almadan, ayrıca devletimizden maaş da almadan 45 sene boyunca bu hizmeti yaptı. Neden diye sorduğumuzda amcam derdi ki: “Bu bir dini vazifedir, bunun karşılığında bir şeyin verilmesi doğru değildir.” Ben de bu yüzden, kendi imkanlarınla çalışıp dini vazifelerini de yerine getirirsen, bunun öbür dünyada karşılığının daha çok fazla olduğunu düşünüyordum, çünkü bizim atalarımız bize böyle öğretti. Bizim memleketimiz Mardin’de eskiden otel yoktu. Çünkü öyle bir ihtiyaç yoktu, gelen misafirler mutlaka evlerde ağırlanırdı ve bu halen devam ediyor. Misafirin otelde ağırlanması eskiden bizde çok ayıp karşılanırdı.
“BAŞARI İÇİN İLK KOŞUL HER ALANDA FAİR PLAY”
Remzi Yılmaz: Evet, bunu biz de yaşadık. Türkiye’nin hemen hemen her yerine gitmiş bir ekip olarak Mardin’e ilk geldiğimizde, bizi eve davet etmiştiniz, bizi evde ağırlayacağınızı söylediğinizde çok şaşırmıştık. Seyahatlerimiz içinde en güzelini Mardin’de yaşamıştık. O günden beri irtibatımız ve iş birliğimiz devam ediyor. Bu birlik ve beraberliği Mardin’de düzenlenecek Avrupa Fair Play Birliği ödül törenine kadar getirdik. Bundan sonra da iş birliğinin devam edeceğini düşünüyoruz.
Son olarak Türk sporunu da yakından tanıyan bir isim olarak Türk sporu hakkında, bugünkü durumun üzerinden geleceğini ilişkin düşünceleriniz neler?
Mehmet Samsa:Türk sporunun aslında çok iyi başarılar elde edebileceğini biliyorum, bunu yaşadık, Bisiklet Federasyonu As Başkanlığım döneminde de bunu ülkemize kanıtladık. Veledrom Bisiklet yarışlarında dünya dördüncülüğü ve Avrupa ikinciliğini aldık. Burada yapılması gereken tek bir şey var, sporda ve bütün hayatın her alanında bir Fair Play hareketini yaşamak ve yaşatmak. Sonrasında başarıyı elde edemeyeceğiniz bir spor dalı yoktur. Adil olmak, hak eden, bu işte başarı sağlayan insanları ön plana sürerek başarıların gelmesi kaçınılmazdır.
Remzi Yılmaz: Son olarak, bizim sormayı unuttuğumuz ama eklemek istediğiniz bir konu var mı?
Mehmet Samsa:Bu anlamda son sözlerimiz şudur: Adaletli bir dünya adil bir yaşam tarzı diliyoruz, bütün yaşamımızda bir Fair Play’i yaşatmak istiyoruz, teşekkür ediyoruz, başarılar diliyoruz.
Kaynak: Türk Spor Ajansı